3 Mayıs Salı gününü Çarşamba gününe bağlayan bu gece, Mübarek Miraç Kandilidir. Miraç; Arapça ´da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam´da Hz. Peygamber (s.a.s)´ in göğe yükselerek Allah´ın huzuruna kabul edilmesi olayıdır miraç. Miraç olayı, hicretten bir buçuk yıl önce Recep ayının yirmi yedinci gecesinde gerçekleşmiştir.
Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram´dan Beytü´l-Makdis´e (Kudüs) götürülür. Kur’an’ın bir sure ile andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında İSRA adını alır. İkinci aşamayı ise, Hz. Peygamber (s.a.v)´in, Kudüs deki Beytü’l-Makdis’e Allah´a yükselişi oluşturur. Miraç olarak anılan bu yükselme olayı Kuran´da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis de ayrıntılı biçimde anlatılır.
Hadislerde verilen bilgiye göre, Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe´de Hatim ´de, ya da Ümmühani binti Ebu Talip’in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adli bineğe bindirilerek Beytü´l-Makdis´e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.
Hz. Peygamber (s.a.v), Beytü’l-Makdis’e kurulan bir Miraç’la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Âdem, ikinci katında Hz. Isa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, besinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü´l-Münteha´ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü´l Münteha´da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah´ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah´a şirk koşmayanların Cennet´e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farz kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü´l-Münteha´ya, oradan Burak´la Kudüs´e, oradan da Mekke´ye döndürüldü. Hz. Peygamber (s.a.v) ertesi günü Miraç olayını anlattı. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)´i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı Müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü´l-Makdis´e ve Mekke´ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak ve Mescid-i Aksa´nın yapısı ile alakalı sorularla Hz. Peygamber (s.a.s)´i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)´in verdiği bilgilerin doğruluğu Müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Miraç olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karsısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber (s.a.s)´ce "Sıddık" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabini vermişti.
Miraç olayının gerçekliğinde tüm Müslümanlar birleşmişlerdir. Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre Miraç olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir.
Miraç olayının gerçekleştiği gece, Müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Miraç kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Miraç olayını anlatan ve Miracıya adi verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.
Şimdi de, bu günleri fırsat bilerek günahlardan vazgeçmek, iyiliklere yönelmek, camilere koşarak ibadetlere iştirak etmek, bir gün öncesini veya bir gün sonrasını oruçla geçirmek, telefonlarla mesajlarla tebrikleşmek, bütün şuurlu Müslümanların vazifesi olmalıdır. Miraç gecesi peygamber efendimiz (S.A.V) hediye olarak üç şey verilmişti: Bunlar; Beş Vakit Namaz, Bakara Suresinin Son Ayetleri Ve Şirk Koşmamak şartı ile ´´LA ILAHE ILLALLAH MUHAMMEDUR -RASULULLAH´ ´diyen her Müslüman´ın cennete girebileceği müjdesi.
Miraç kandilinin gönlümüzü, dünyamızı, kabir ve ahiretimizi aydınlatması dileklerimle….