Önce, nasıl çekilmemesi lazım geldiğini, örnekleyerek başlayalım...
Camide yanımda tesbih çeken birinin, tesbihatı kulağıma geliyordu... Herhalde, kulağı da biraz ağırca ki, söylediğini tam
anlayacağım şekilde çok rahat duyuyordum. Başlamıştı ; Birinci tesbihatta aynen, süb... süb... süb... diyordu. 2. Tesbihatta elam...elam...elam... 3.de ise abartmıyorum, Alokber... Alokbe.. Alokbe... diyordu.
Bu yapılması gereken, veya sevap getirecek tesbihat, asla! değildi... Gelin, bunun aslının nasıl yapılacağını izaha çalışalım.
Bu yazmaya çalıştığım tesbihat, namazların arkasından yaptığımız, namazın sevabını artıran, peygamberimizin tavsiye ettiği bir sünnet ve müstehap olan bir ibadet şeklidir.
Şöyle rivayetler vardır; Peygamberimiz (S.A.V.) bir gün, sadakanın çok büyük sevapları olduğunu anlatmış. Zenginler bu sevap için yarışırlarken, fakirler peygamberimize gelerek, Ya Rasulallah! Biz sadaka veremiyoruz, dolayısıyla bu sevaptan mahrum mu olacağız? diye ifade etmişler. Peygamberimiz (s.a.v); “Siz de her namazın ardından, 33 defa Sübhanallah... 33 defa Elhamdülillah... 33 defa Allahuekber... diyerek zikir çekin ve o sevabı alın” buyurmuşlar. Ama, zenginler bunları görünce, bizde yaparız diye onlar da başlamışlar...
Sadaka veremeyenler tekrar peygameberimize gelerek;
Ya Rasulallah! Zenginler bizi yine geçtiler. Öğrettiğin tesbihatı onlarda yapıyorlar deyince ... Peygamberimiz (s.a.v.) mübarek dişleri görünecek kadar tebessüm ederek ; “Allah’ın rahmeti çok geniş, size de onlara da yeter” buyurmuştur.
Diğer bir rivayet de şöyledir: Peygamberimizin kızı Hz.Fatıma, el değirmeniyle arpa öğütürken ellerinin içi yara olmuş. Bunu görenler Ya Fatıma bu günlerde savaş esirleri hizmetçi olarak dağıtılıyor. Babana git iste de sana da bir yardımcı versin dediler. Hz.Fatıma huzurdadır. Peygamberimiz kızını yanına oturtur. “Kızım sen hizmetçi isteme ... Ama sana yardımı, huzuru, sıhhati, bulacağın bir amel söyleyeyim ; Her namazın arkasından 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahuekber.... Diye söyle, olur mu? Kızım” der. Hz.Fatıma “olur babacığım” diyerek eve döner. Eşi Hz.Ali’ye anlatır. Hz Ali der ki “Ben, bunu duyduktan sonra, savaşta dahi, kıldığım bütün namazların arkasından bu tesbihatı vallahi hiç terk etmedim” buyurmuştur. (Bu tesbihatı ve duaları, mazeretsiz, önemsemeden, terkedenlerin kulakları çınlasın...)
Evet. Bu ve daha birçok rivayetlerde tavsiye edilen bu tesbihat, asırlardır büyük bir zevkle yerine getirilmektedir.
Ama, aslolan gereği gibi ve Hz. Ali şuuruyla söylemektir.
33 defa SÜNHANELLAH derken telaffuz tam olacak..
Bütün noksan sıfatlardan tenzih ederek, seni anıyorum.
Ey Allah’ ım diye düşünebilmektir. 33 defa ELHAMDÜLİLLAH derken telaffuz tam olacak Alemlerin rabbi olan Ey Allah’ım verdiğin bütün nimetler için sana hamdolsun..diye düşünülmelidir. 33 defa ALLAHUEKBER derken de, kelimeyi tam ve düzgün söylemeli, ve Yarabbi sen hiçbir şeyle kıyas edilemeyecek şekilde, büyüksün... diye düşünülmelidir.
İbadetlerimizi, adet ve alışkanlık şeklinde değil şuur, dikkat, titiz-lik ve sevap kazanma amacıyla, yapmalıyız. 99 defa yapılan bu tesbihatın, Allah’ın 99 ismini zikretme sevabı kazandıracağı rivayetleride düşünürsek, sayıyı da tam yapma gayretinde olmamız lazım geldiği ortaya çıkar.
Sayıyı tesbit etmenin en güzel yolu; kendi ellerinin parmaklarıyla veya parmak boğumlarıyla yapmaktır. Günümüzde kullanılan plastikten, tahtadan veya değerli madenlerden yapılan 33 lük veya 99 luk tesbihlerden elbette yararlanılabilir. Fakat bu tesbih herkesin kendine mahsus ve cebinde olmalıdır.
Bunun bir faydasıda; tanınmadığımız bir bölgede, hele hele, yabancı memleketlerde ölen bir insanın, cebinden çıkacak bir tesbih, bir namaz takkesi, o kişinin namaz kılan bir müslaman olduğunun şahidi olur.
Camilerde bulunan tesbihlere gelince; öncelikle ibadet aleti olan bu tesbihlere hürmet edilmeli, ayak altında sürünen oraya buraya fırlatılan bir halde olmamalıdır.
Sağlıkcıların söylediği şekliyle de, hijyen bakımından umuma ait cami tesbihi ile değil, herkes kendi tesbihi ile veya parmak sayısıyla, bu ibadeti yerine getirmelidir. Bu kurallara uyarak çekeceğimiz tesbihatlarımızla tamalanan, namaz ibadetlerimizi, Allah c.c kabul eylesin.