Sevgili Peygamberimiz(S.A.V)’in örnek ahlakından bir demet daha sunmak istiyorum.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’i, kutlu doğum ile anarken, onun önderliğine her zamankinden daha muhtacız. İşte O’nun hayatından örnek alacağımız güzellikler;
-Her işe besmeleyle başlardı. ”Besmele ile başlayamayan işin hayrı ve bereketi kesiktir” buyurmuştu.
-Herkese selam verirdi. ”Allah katında insanların en değerlisi, karşılaştıklarında önce selam vermek için harekete geçendir.” Buyururdu.
-Boş sözlerden kaçınırdı .”Malayani şeyleri terk etmesi, bir kişinin Müslümanlığının iyi olmasındandır” buyurmuştu.
-Evine selam vererek girerdi.
-Çocuklarla şakalaşırdı.
-Ziyarete gittiğinde bir evin kapısını en fazla 3 kere çalardı.
-İsteyeni reddetmezdi. ”Bana infak etmem ve yoksulluktan korkmamam emredildi” buyurmuştu.
-Karnı acıkmadan yemezdi. “Karnınız iyice acıkmadan yemeğe oturmayın; tam doymadan da kalkın” buyurmuştu.
-Güzel kokular sürünürdü.
-Misafire ikram etmeyi severdi. “Allah’a ve kıyamet gününe iman eden kimse, misafirine ikram etsin” buyurmuştu.
-Hasta ziyaretini ihmal etmezdi.
-Cenaze namazına katılırdı.
-Irkçılık yapanları sevmezdi.
-Namazları cemaatle kılardı.
-Hep ayrı, iyiliği, güzelliği tavsiye ederdi.
-Yemekten önce ve sonra ellerini yıkardı.
-Ölmüş kişileri, hayırla, dualarla yâd ederdi.
-Yemeğin sonunda şükrederdi.
-İnsanlara hediye verir ve hediyelerini kabul ederdi.
-İnsanların en mütebessimiydi.
-İnsanlara latife yapardı.
-Ondan asla kaba bir söz duyulmamıştı.
-Temizliğe çok önem verirdi.
-İşçinin emeğinin karşılığını hemen verirdi. ”İşçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz” buyurmuştu.
-Esnaflara dürüst olmayı tavsiye ederdi.
-Komşuluk ilişkilerinde çok hassastı.
-Evleneceklere yardım ederdi.
-Hz Ömer (r.a) adaleti ondan öğrenmişti.
-Hayvanlara iyi bakılmasını ister, aşırı yük yüklemeyi yasaklardı.
-İyilikleri asla unutmazdı. Mutlaka daha güzel bir iyilikle karşılık verirdi.
-Ayıpları yüze vurmazdı. Aksi bilinmedikçe hüsnü zan yapardı. ”Başkası hakkında bana kötü bilgi getirmeyi; ben yanınıza hakkınızda iyi düşünerek selim bir kalple gelmek isterim” buyurarak hüsn-ü zannın esas olduğunu belirtmişti. Allah Resulü’nün hayatında istikrar önemli bir yer tutar. ”İbadetlerin en hayırlısı azda olsa devamlı olanıdır” buyurmuştu.
-Her konuda güvenilir bir insandı. “Dürüst ve güvenilir tüccar, kıyamette peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraber olarak diriltilecektir” buyurmuştu.
-Ashabın, hatta karşılaştığı herkesin hal ve hatırını sorardı.
-Çok nazikti, kimseyi rahatsız etmezdi.
-Herkese iltifat ederdi.
-Dişlerinin bakımına önem verirdi.
-İlim öğrenenlere destek verirdi.
-İşkenceye hiçbir mazeret olamaz derdi. Allah Resulü, savaş halinde bile kadın ve çocukların öldürülmesini, hatta ölünün cesedine bile eziyeti yasaklamıştı.
-Allah Resulü, yatmadan önce avuçlarını birbirine birleştirir, İhlas, Felak, Nas surelerini okur, sonrada başından başlayarak mübarek vücudunu mesh ederdi.
Ne mutlu hepimize ki, eğer ümmeti olabilirsek kucağını açmış bizi bekleyen böyle bir peygamberimiz var. Peygamber (s.a.v) madden aramızda yok ama onun ruhu her an müminlerle, ümmetiyle beraberdir.
O’nun tebliğ ettiği Kuran’ı Kerim, dipdiri daima elimizdedir.
O’nun nurlu sünneti, daima önümüzdedir.
O’nu tanımayan insanlar CAHİLDİR.
O’nu sevmeyen kalpler ÖLÜDÜR.
O’nun yolundan gitmeyenler, DALALETTEDİR.
O’na tabi olmayanlar, HÜSRANDADIR. Ama O’nun şefaatini hak edenler, mutlaka CENNETTEDİR. Binlerce salat ve selam, doğuşu gibi gönül dünyamızı aydınlatan, peygamberimizin üzerine olsun.
HADİSTE: “BENİ VE SÜNNETİMİ(YOLUMU) TERKEDEN BENDEN DEĞİLDİR.” İkazını iyi belleyen, örneği ve önderi olarak onu kabul eden, ömrü boyunca onun izinden ayrılmayan bütün müminlere selam olsun
HOŞÇA KALIN.