İnsan, iman ettiği, İslam’a girdiği, Kuran’a inandığı, Allah ve Resulü’nün emir ve yasaklarına teslim olduğu zaman insandır. Bu insanında adı da Mü’mindir, müslümandır. Her mü’min gerçek bir mü’min olabilmek için Allah ve Resulü’nün bildirdiği özellikleri kendinde taşımaya çalışmalıdır. Nedir bu özellikler bir bakalım:
Gerçek mü’min; İmanda, amelde, düşüncede, fikirde, sanatta, edebiyatta, ruhda, ticari ve ekonomik sahada, yaşayışında, konuşmasında ve hareketlerinde kendisini, üstün İslam nizamının rahmet ve şifa unsuru olan esaslarından ayırmayan uyanık insandır.
Gerçek mü’min; Yalnız Allah’a kulluk eden, yalnız Allah’a kulluk eden, yalnız Allah’a güvenen, namazını huşu içinde kılan, orucunu tutan, zengin ise zekâtını veren, haccını ifa eden, namus ve şerefini koruyan, Allah’ın kendisine rızık olarak verdiği nimetlerden başkalarını da gözeten mübarek insandır.
Yüce Mevla’mız, Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Mü’minler o kimselerdir ki, Allah’ın ismi anıldığı zaman kalpleri titrer, karşılarında Allah’ın ayetleri okununca bu, onların imanını artırır, onlar ancak Rablerine dayanıp güvenirler. Onlar ki, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcarlar. İşte onlar hakiki mü’minlerin ta kendileridir. Onlar için Rableri yanında büyük dereceler, mağfiret ve bitmez tükenmez rızık vardır.”
Gerçek Mü’min; Allah rızasını her şeyin üstünde tutan, Allah için seven, Allah için ağlayan, Allah için veren, Allah için iyilikleri emreden, kötülükleri men eden ve kendisini Allah’ın hükmüne seve seve teslim eden kâmil insandır.
Gerçek mü’min; Allah Resulü (s.a.v)’in sünnetinden ayrılmayan, o neyi bildirmiş ise tereddütsüz kabul eden, O’nun tebliğ ettiği Kuran-ı Kerim’in bütün hükümlerini samimiyetle yerine getirmeye çalışan şerefli insandır. Allah-u Azimüşan Kuran-ı Kerim’de: “Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi de yasak ettiyse ondan sakının. Allah’tan korkun çünkü Allah’ın azabı çetindir.” Buyurur.
Peygamberimiz (s.a.v) ise hadis-i şeriflerinde: “Size iki şey bıraktım. Onlara bağlı kaldığınız müddetçe hiç sapıtmazsınız. Biri Allah’ın kitabı (Kuran-ı Kerim), diğeri sünnet-i Rasulullah (s.a.v) dır.”
Gerçek mü’min; Hiçbir kimsenin canına, malına, namus ve şerefine dil uzatmayan, din kardeşlerinin neşe ve kederlerini paylaşan, kendisi için sevdiğini kardeşleri için de seven, kıskançlık yapmayan, ayıp ve kusur araştırmayan, söz getirip götürerek insanların arasını bozmayan şahsiyetli insandır.
Gerçek mü’min; Durmadan çalışan, hem dünyası ve hem de ahireti için çalışan, sürekli olarak ilerleyen, zillete, tembelliğe düşmeyen, mevki ve menfaat hırsı ile kimseye yüzsuyu dökmeyen, rüşvet alıp vermeyen, Hak, adalet ve dürüstlükten ayrılmayan, nefsinin ve şehevi arzularının esiri olmayan faziletli insandır.
Gerçek mü’min: Allah’ın haram kıldığı içkiyi içmeyen, kumarı oynamayan, karaborsacılık, hırsızlık, haksızlık yapmayan, cimriliğe ve israfa düşmeyen, yetim ve yoksullara el uzatan, yalan ve iftiradan uzak kalan, verdiği sözü yerine getiren, büyüklerine saygı, küçüklerine şefkat gösteren, anne ve babasına hürmet eden, Allah’ın verdiği nimetlerin şükrünü ifa eden mutlu insandır.
Kısaca hakiki mü’min; İslam’ın iktisadi, içtimai, ameli, ahlaki, idari ve hukuki esaslarını bir bütün olarak kabul eden, onları hayatının her safhasına nokta nokta işleyen, tel tel ören, Müslümanca yaşamayı, en büyük şeref bilen insandır.
BÜTÜN BU ÖZELLİKLERİN HANGİLERİ BİZDE MEVCUT HAYDİ BİR KENDİMİZİ YOKLAYALIM.