Bu referandum halk oylaması sonucu her iki tarafı da memnun etmemiştir. Ak Parti bundan önceki seçimlerde referandumlarda açık ara fark attığı için bu referandumda istediği sonucu alsa da kalbi rahat değildir diye tahmin ediyorum.
Uzun zamandır yapılan tartışmalar, yaşanılan anayasa oylaması çalışmaları neticesinde Pazar günü vatandaşlarımızın yoğun katılımı ile % 85 ile gerçekleşti. Ülkemizde bir sistem değişikliği oylaması yapılmış olup seçmenlerimizin yarısı sistem değişmesi, yarısı da değişmemesi yönünde oy kullanmıştır. Bu sonuçlardan her kesim kendi payına düşeni çıkarıp ona göre hareket etmelidir.
Referandum sonuçlarında en çok tartışılan parti MHP olmuştur. Referandum öncesi başkanlık fitilini ateşleyen MHP referandum çalışmalarında da büyük ölçüde kendi seçmenine sahip çıkamayarak referandumda kullanılan oylarda da MHP tabanı yeterli desteği vermeyerek Recep Tayyip Erdoğan’a olan hırsını ve hıncını sandığa yansıtmıştır. Evet cephesinde yer alan MHP seçmenlerinde başkanlık sistemini ne kadar anlatmaya çalışsa da fayda vermemiş ve sonuç olarak daha yüksek oranda çıkması gereken halk oylaması yani partili cumhurbaşkanlığı sistemini MHP’nin seçmeni Devlet Bahçeli’ye karşı istemediğini sandıkta göstermiştir.
Evet oylarının istenilen seviyede çıkmamasında bence özellikle İstanbul ve Ankara’da kaybedilmesinde fetö operasyonlarıyla mağdur edilenler ve çevresi, İstanbul’da Suriyeli vatandaşların insanlarımızı huzursuz etmesi, MHP ve HDP’den istenilen seviyede oy gelmemesi gibi etkenler referandumu etkileyen sebeplerdendir.
Halkımız bu referandumda sanki siyasi parti seçimi gibi kutuplaşmış ve referandum tam anlamıyla anlatılamamıştır. CHP siyasi kimliğini ortaya koymadan referandum çalışmaları yapmış ve diğer siyasi partilerden de destek görmüştür. CHP’nin bence çalışmalarda özellikle tek adam söylemleri etkili olmuştur.
Önemli olan evet oylarının hayır oylarından çok çıkmasıdır. Bu seçimin galibi evet oyları ve yeni sistemin Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasına geçmiş olmasıdır.
Karadeniz ve Samsun referandumda üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Samsunda belediye başkanları, parti teşkilatları ellerinden geldiği kadar yeni sistemi anlatmışlar ve başarılı olmuşlardır.
Havza referanduma 17.605 evet oyu, 7.791 hayır oyu vererek partili cumhurbaşkanlığı sistemini onayladığını göstermiştir.
Referandum sonrası yine kaybeden taraf YSK’yı suçlamaktadır. Kesin seçim sonuçları açıklanmadığı itirazlar değerlendirilecek ve 10 gün sonra açıklanır. Her seçimi kaybeden tabi ki suçu YSK’ya ve sandıklara bulmaktadır, kazanan taraf ise hiçbir zaman YSK’yı suçlamamaktadır.
Sonuç olarak evet sandıktan çıkmıştır fakat bu hepimizin anayasası olacağı için daha güçlü bir oy ile sandıktan çıkması gerekirdi.
Daha önceki yazılarımda da belirttim bu referandum mecliste çözülmesi gereken bir konu idi fakat bir türlü olmadı dünyanın masrafı yapılarak halk oylaması yapıldı. Netice ortada. Halkın yarısı başkanlığı istiyor yarısı istemiyor herkes kendine göre durumdan vaziyet çıkarıp ona göre hareket etmelidir. 2019 yılında yürürlülüğe girecek olan sistem ülkemiz için hayırlı olsun, seni başkan yaptırmayacağız diyen PKK’lı şerefsizlere inat meclisten ve halkımızın takdiri ile onaylanmıştır.
Ülkemizin daha güçlü olması için partiler arası birleşmelerin örneğini yaşadığımız bu referandumda bir nevi başkanlık sisteminin küçük bir denemesi yapılmıştır. Ülkemiz artık iki partili sisteme doğru gitmektedir.
2019 Seçimi partiler arası uzlaşmayı ve beraberliği getirecektir.
16 Nisan günü halkımızın yoğun katılımı ile gerçekleşen referandum sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Ülkemizde fazla bir karışıklığa mahal vermeyecek şekilde bir demokrasi zaferi daha gerçekleştirmiştir.
Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, bunu unutmayalım.