Erbakan hoca aramızdan ayrılalı altı yıl oldu. 27 Şubat 2011 tarihinde 84 yaşında hayatı gözlerini yumdu. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin siyasetçileri arasında yer alan 1969 yılından bu güne Milli Görüş lideri siyasetçi ve eski başbakan Erbakan hocayı rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Bir insanın değeri her ne hikmetse sağlığında iken bir türlü anlaşılmıyor veya anlaşılmak istemiyor. Merhum Erbakan hocamız Milli görüş lideri bu günlere gelindiğinde ne yapmak istediği ve değeri anca anlaşılmaktadır. Her siyasetçinin kendine özgü üslubu vardır hataları da olacaktır ama böyle dava insanlarının ne demek istedikleri ancak hayata gözlerini yumduktan sonra anlaşılmakta fakat iş işten geçmiş olmaktadır.
Erbakan ta yetmişli yılarda ağır sanayi hamlesini başlatmış bir iderdir. Kıbrıs’a Türk askerinin çıkarma yapmasında da
hükümet ortağı olarak görevde olan bir liderdir. İdealist ve aksiyoner bir dava insanı idi.
Dost ve düşmanın takdirlerini toplamış zarif biri...
Hem İslami ilimlerdeki yetkinliği ile 'Hoca', hem dünyevi ilimlerde 'profesör'...
Din ve fen ilimlerini birlikte aynı potada eritip onlardan iki kanat nasibi ile nasibedir olmuş kıymetli bir bilge lider...
Milli Görüş Hareketi'nin tarihindeki en büyük başarıyı elde ettiği 1995 seçimlerinde Refah Partisi, aldığı yüzde 21,37 oy oranı ve kazandığı 158 milletvekili ile birinci parti oldu.
Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi arasında kurulan kısa ömürlü koalisyon hükümetinin istifasından sonra DYP ile kurduğu
REFAHYOL hükümetinde, 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı.
Koalisyon hükümeti başbakanı olarak görevde olduğu 1996-1997 arası 1 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 7,5 oranında büyümüş ve Türkiye'nin GSMH'si dünya toplamının binde 11,96'sından binde 12,37'sine yükselmiştir.
Yapılan reformlar arasında, kamu kuruluşları arasında havuz
sisteminin kurulması ve gelişmekte olan halkın çoğunluğu
Müslüman ülkelerden 8 tanesini biraya getiren
D8 oluşumu gösterilebilir...
Yıllarca tartışıldı...
Ömrü boyunca hedefteki mücahit adam idi...
Laiklik ve Atatürkçülük tartışmaları sonucunda, "post-modern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat Süreci ile Erbakan istifa etmeye zorlansa da bu teşebbüs ilk etapta başarıya ulaşamamıştır
(Koalisyon 30 Haziran 1997'ye kadar devam etmiştir).
21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı,
"yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri" nedeniyle Refah Partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.
Başsavcı Vural Savaş, dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortamına sürüklediğini" belirtti.
Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu...
Milletin adamı olan ve bu milletin bağrından kopup gelen Erbakan, mücadele ve müdafaa dolu yaşamında defalarca kumpasçıların, vesayet ve darbecilerin hedefinde oldu.
Coğrafyamızda yaşanan Müslüman savaşları hep İslam toplumlarının bir araya gelememesinden kaynaklanmaktadır.
İslam ülkelerindeki bu kan gözyaşı durması mümkün değildir.
Bunu ancak merhum Erbakan’ın yapmaya çalıştığı İslam birliğinin oluşturulması ile olacaktır.
Bugün Erbakan’ı anma programına katılan Kılıçdaroğlu bile Erbakan’ı öldükten sonra anladıysa diğer siyasiler zaten
anlamışlardır.
Önemli olan insanları hayatta iken dikkate alıp fikirlerini ve düşüncelerini anlamaktır.
Dünya hayatı, çok önemli bir imtihandır.
Müminler için esas olan ahirete imandır.
Nefeslerimiz sayılıdır, bunlar Allah yolunda harcanmalıdır.
Çünkü ölüm bize çok yakındır. İslam'ın temeli olan hakiki bir iman ancak sahibini kurtarabilir.
Erbakan hocamızı rahmetle anıyor, Allah’tan rahmet diliyoruz.