(Covid-19) tedbirleri kapsamında ibadete kapatılan camilerin 12 Haziran'da açıldı. Hepimiz çok sevinmiş ve çeşitli tedbirler alınarak ilk Cuma namazı sonrası ibadethanelerimize kavuşmuştuk.
Cami dediğiniz zaman aklımıza ilk gelen pisliklerden arınıp elimizi yüzümüzü yıkayıp hatta kirli elbiselerimizi çıkarıp güzel kokular sürerek gittiğimiz bir ibadethane aklımıza gelir. Cami dediğiniz zaman insanların huzur bulduğu dedikoduların yapılmadığı ve yaratıcıya en yakın olduğumuz yerler aklımıza gelir. Bugün lokantaya, kahvehaneye, kafeye giden insanların abdest alarak veya çeşitli pisliklerden temizlenerek gittiğini ben görmedim. Ama cami dediğimiz zaman gusül abdesti alıp gittiğimiz yerlerdir. Siz az önce saydığım tesislerde sabahtan akşama kadar oturmak yemek içmek serbest olacak ama camiye gelince şu vakit gelinecek, bu vakit gelmeyecek, yaşlılar gelmeyecek anlamakta zorlanıyorum. Camiye gelirken seccade ile gelin, maskesiz gelmeyin, sünneti evde kılın, abdestinizi evde alın gibi birkaç görevlerimiz olduğunu bilerek ibadetlerimize camilerde başladık ve sadece Cuma, öğlen ve ikindi namazlarını camilerde eda ediyoruz şayet görevli imamlar camide cemaat bulabilirse.
MASKE, MESAFE, TEMİZLİK
Buraya kadar her şey çok güzel kurallara uyalım onu da anladık, fakat bakıyoruz ki bizim diyanet teşkilatı ve mensupları aman Allah o kadar kuralcı olmuşlar ki aklımız hayalimiz duruyor. Hepsi o kadar kurallara uyuyorlar ki nerde ise camilere kimseleri almayacaklar. Covid tedbirleri kapsamında kapalı kalan ibadethanelerimiz ve imamlarımız iyice bir tatil yaptılar ve bu tatil sonrası diyanet işleri başkanlığının göndermiş olduğu genelgelere o kadar uyuyorlar ki bazı din görevlileri hariç nerde ise Cemaati camilere koymayacaklar. Maskemiz var, mesafemiz var, seccademiz var ama bakıyorsunuz hala camilere insanlarımız iki vakit harici sokulmuyor. Bu camiler ne kadar virüs doluymuş veya virüs yayıyormuş anlayamadık. Camilerimizde bu salgın öncesi safları doldurun, boşluk bırakmayın, saflarda boşluk olursa şeytan doldurur diye anons yapan din görevlileri şimdi camide cenazede sosyal mesafe konusuna çok ama çok önem veriyorlar.
İki haftadır Cuma namazı kılıyoruz ama bakıyorsunuz bir camide içeri de bir camide havluda herkes huşu içerisinde bir Cuma namazı kılamamaktadır. Sosyal mesafemizi korursak, maskemizi takarsak camide namaz kılmanın ne mahsuru var ben anlamıyorum. Uçak seyahati, otobüs seyahati, tren seyahati başladı buralarda sosyal mesafe kuralına uyarak maskeler takarak, kapalı alanlarda saatlerce yolculuk yaparken kimseye virüs bulaşmıyor da Camide yarım saat sürer sürmez bir vakit namazında mı insanlara virüs bulaşıyor. Hem ben duymadım ki ülkemizin bir yerinde camide insanlara virüs bulaşmış diye bir şey.
FARZ NAMAZINDA VİRÜS YOK, SÜNETTE VAR!
Birde efendim farz namazında sıkıntı yok sünneti evinizde kılın. Bu da anlayamadığım bir husus nasıl oluyorsa sünnette ve dua da insanlara virüs bulaşıyor demek ki. Zaten camilerde doğru dürüst cemaat yok, her camide iki din görevlisi arkasında vakit namazlarında yedi sekiz cemaat olan camilerimiz var. Zaten camilerden soğuyan cemaat bu sıkı kurallardan sonra müftü ve imama kızıp bir daha camiye dahi gelmemeyi düşünebilir.
Şimdi bu yazıyı okuyan müftü veya din görevlisi arkadaşlar efendim biz kanunları uyguluyoruz diye kendini savunacaklardır. Bazı din görevlilerini tenzih ederim hatta bazı din adamları kurallarda o kadar esnek davrandıklarını da görmekteyiz. Zaten camiye giden insanlarımız 60, 65 yaş üstü cemaat. Kırsal bir köyde camide veya bahçede maskesi ile namaz kılsa ne olur kime ne zararı olur. Ama bakıyorsunuz ki imam arkadaşlar kurallara o kadar uyuyor ki değmeyin gitsin.